Perşembe, Ağustos 21, 2008

Abuzeyd Abeyy

* Babam seni çok seviyor..

Gözlerim dolmuş, güneş gözlüğümün ardından belli etmemeye çalışarak araba kullanıyorum. Bir sonun başladığı hastane koridorlarına doğru ve hiçbir şey olmamışçasına davranmaya, hiçbir şey belli etmemeye çalışarak.. Ebuzeyid Abi'nin kızı Zeynep bana yukarıdaki cümleyi söyleyince kendime geliyorum. Yol boyunca aklımdan her türlü anı gelip geçiyor..

Bugün gerçekten kötü bir gün..

Abuzeyd Abeyy.. O benim Abuzeyd Abeyy'im.. Bana herkese olduğundan farklı, daha iyi, daha olumlu davranırdın. Seni çok seviyorum, seni çok seviyoruz Vestel olarak.

Nasıl bir tatile çıkıyorsun bilemiyorum, ancak şunu bil ki, fabrikamızın kapısında gözler döneceğin günü hep tebessümle anarak bekleyecek..

Salı, Ağustos 05, 2008

Geçmişin İzleri



Bulutlu ancak yağmursuz, güzel bir Nisan Pazarı. Karşıyaka/Bostanlı kıyısında fotoğraf makinemle birlikte vakit öldürüyoruz. Yoldan geçerken bankta yalnız otururken denk geldiğim amcaya tüm cesaretimi toplayıp yanaşıyorum;

- Amca merhaba, fotoğrafını çekebilir miyim mahsuru olmazsa?
* Bi sigara ısmarlarsan olur..
- Ismarlarım amca ne demek, istersen şurada yiyecek birşeyler de alayım sana açsan?
* Gel gel, şaka yapıyorum, çek istediğin gibi.

Ardından oturuyorum yanına 3-5 laflamak için.. Çok değil 5-6 kare çekip kalktığımda 1, 5 saati geçen bir sohbeti sonlandırmış oluyoruz birlikte. 75-76 yaşlarında şimdi.. Hayatının hikayesini anlatıyor bana. Bir zamanlar nasıl izbe ve serseri bir hayat yaşadığını, bir oraya bir buraya nasıl sürüklendiğini, bağımlılığını.. Tamamen bir tesadüf eseri 40 yaşında evlendirildiğini..

* Kırkımdan sonra yaşamaya başladım delikanlı ben bu hayatı. Çocuklarını öz çocuklarım bildim, ikisini de okuttum üniversitede.. Allah bin kere razı olsun ki, o çıktı karşıma..

Diye anlattı, zamanından kalma hafif kabadayı ağzıyla yaşadıklarını.. Dinledikçe hayata daha çok şaşırır ama bir o kadar ümit bağlar oluyor insan başkalarının öykülerini..Geçen bir yabancıyken, birden belki bir çok kişiye anlatmadığı, özelini bilir, ortak olur oldum amcanın.

* Bana da getirir misin fotoğraflarımdan?
- Tabi amca, tabi getiririm. Hatta o zaman da gelir başka fotoğraflarını çekerim.
* Bostanlı feribot iskelesindeki simitçi benim arkadaşım, ona .. amcayı arıyorum desen bilir, bazen ben bakıyorum hatta yerine.
- Tamam amca ilk fırsatta gelicem yanına.
* Bu arada sen de evlen, çok geciktirme bak konuştuğumuz gibi..

Diye tamamlıyor sohbeti. Garip, sıradışı, hoş bir sohbetti, güzel bir gündü benim için, yüzündeki herbir kırışıkta geçen zamanı ve zor hayatını okuyabildiğiniz amcayla.. 4 ay geçti üzerinden ve daha henüz fırsat bulupta fotoğraflara bakabiliyorum. Basıp götüreceğim, umarım bulabilirim kendisini..
Related Posts with Thumbnails