Cuma, Mart 02, 2007

Ayrılık

Derinlerden, güneş ışığı değmemiş kuytularından yüreğimin, gelir acısı ayrılıkların. İki narin nota yalar uzaklardan kulaklarımı. Nefesim kesilir aniden, midem kasılır ve süzülür gözlerime yaşanmış yaşanmamış tüm duygular yavaşça. Zaman durur.

Faili meçhul değildir. Apaçık ortada durur, ancak her zaman ayağı takılır insanın. Belkide bile bile.. Bazen bir küçük bakış sevgililer arasında, bazen bir bebeğin muhteşem gülümsemesi, bazen yaşadığı tüm yılları yüzüne birer birer kazımış bir ihtiyarın keder dolu bakışı, bazen başka gönüllerin yaşadığı tarifsiz acılara bulanmış tek damla gözyaşı, bazen mutluluk dolu bir kucaklaşma yada yedi notada dünyanın en büyük sihrini ortaya koyan buruk bir melodi..

O an zaman durur sanki sonsuzluğu tüm soğukluğuyla iliklerimize kadar yaşayabilmemiz için ve bir anda yokolur gider.

Tanımlayamadığım bir şekilde, henüz yaşanmışlıklarla şekillendirmemişken duyguları iyi kötü, hissederdim bunu. Derinlerden, güneş ışığı değmemiş kuytularından yüreğimin, gelirdi acısı ayrılıkların.

Belkide bu yüzden hiç ayrılmadım ben. Ne evden, ne okuldan, ne yârdan.. Hiç veda etmedim. Hiç bırakmadım, terketmedim. Terkeden ben olsamda, bu acıyı başka bir gönlün yaşamasına neden olmayı kendime yediremediğim için, veda eden ben olmadım.

Bir an kırptım gözlerimi, tuttum nefesimi son nota çalıncaya kadar. Derin bir nefes ve bembeyaz bir sayfa daha.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails